Uluslararası kılavuzlara nazaran obezite cerrahisinin uygun olduğu küme beden kitle indeksi 40 ve üzerinde olanlar ile 35 ve üzerinde olup, yanı sıra Tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi yahut öteki teneffüs sorunları, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, osteoartrit, kalp hastalıkları üzere bir yahut birden çok yandaş hastalığı olanlar obezite cerrahisi için adaydır. Obezite cerrahisi uygulanacak hastaların kesinlikle diyet, antrenman üzere öteki metotlarla kilo vermeyi denemiş ve başarılı olamamış olmaları gerekir.
İkinci değerli soru ise, aslında kimler obezite cerrahisi yapmaya uygundur olmalıdır. Obezite cerrahisi gerek cerrahi zahmetleri, gerek hasta kümesinin kendine has özellikleri, gerekse komplikasyonlarının kendine mahsus nitelikleri nedeniyle; kesinlikle bu hususta uzmanlaşmış, ileri laparoskopi cerrahi tekniklerine hakim, endoskopik süreçlerde tecrübeli ve multidisipliner yaklaşımla hastaya gereken dayanağı sunabilecek cerrah ve merkezlerce yapılmalıdır.
Laparoskopik cerrahide memleketler arası otoritelerden olan SAGES kriterlerine nazaran, obezite cerrahisi için mutlak kontrendikasyon yoktur. Relatif kontrendikasyonlar, yani ameliyatın uygun olmayabileceği hastalar ise ağır kalp yetmezliği, stabil olmayan koroner kalp hastalığı, son evre akciğer hastalığı, etkin kanser tanısı, portal hipertansiyonla seyreden siroz, denetimsiz ilaç ya da alkol bağımlılığı ve ileri derecede bozulmuş bilişsel kapasitedir. Crohn hastalığı bypass içeren ameliyatlar için relatif kontrendikasyon olabilir.
Bunun dışında laparoskopik cerrahi dev karın fıtığı olan hastalarda, ileri derecede batın içi yapışıklıkları olanlarda, çok büyük ve yağlı karaciğeri olan hastalarda, karnın gazla doldurulmasının tolere edilemediği durumlarda çok sıkıntı yahut imkansız olabilir.
Ameliyatın ileri derecede riskli olduğu üstün morbid obez hastalarda yahut ağır yandaş hastalık durumunda, ameliyat öncesi mide balonu üzere ameliyatsız bir yolla ve diyet dayanağıyla hastanın muhakkak oranda kilo verdirildikten sonra ameliyata alınması düzgün bir stratejidir.
Ameliyatlardaki yaş sonu konusu da anestezi tekniklerinin gelişmesi sayesinde eski değerini kaybetmiştir. Elbette daha düşük kilo kaybı oranı beklentisi, yandaş hastalıklarda daha düşük oranda gerileme, daha uzun yatış mühleti, daha yüksek mortalite ve morbidite riski içerir fakat 60 yaş ve üzerindeki hastalar da uygun bir hazırlıkla obezite cerrahisine alınabilirler.