Basur ya da mayasıl; hemoroidin halk ortasında kullanılan öbür isimleridir. Dışkı çıkışı sırasında anüsün kaydırıcılık özelliğini arttıran ve tahriş önleyici içi sıvı (kan) dolu yastıkçıklardır.Yastıkçıklar içinde kan damarlarını belirli sonlar içinde tutmaya yarayan toplardamarlar ve toplardamarların genişleyip daralmasını sağlayan bağdokusu, kas lifleri bulunur. Hamilelik, uzun kabızlık ve ishal devirleri, tuvalette uzun müddetli ıkınmalar üzere çeşitli sebeplerden ötürü bu damarların içindeki basınç artar. Bağ dokusunun elastikiyetini kaybetmesi, kas liflerinin kopması üzere sebepler kan damarlarının genişlemesine ve kan damarının gözenekleri genişlemiş sünger üzere göllenmesine sebep olur. Damarın süngerimsi yapısı genişlemeye müsaittir. Bu yüzden damarlar artmış basıncı dengelemek için genişlerler ve makat bölgesinden dışarı çıkarlar. Dışarı sarkmış bu damar yumakları kırmızı-mor renktedir. Sık sık kanamaya sebep olur. Kanamanın sebebi bu damarların duvarlarının basınç nedeniyle yırtılması ve delinmesidir. Basur toplumda sanıldığından çok daha yaygın görülmektedir.
Yastıkçıkların dışkılama sırasında dışkıyı kaydırma misyonu varken, istirahatte de istemsiz gaz kaçırmayı önleyen birer conta görevi görürler. Bu nedenle ÇOK İYİ! yapılan ameliyatlarla makattaki göğüsler , ve göğüslerin yaptığı conta vazifeli buruşuklukların (MEMELERİN) çok güzel temizlenmesi ÇOK ZİYANLIDIR. Cerrah içi kan damarı yumağı olan göğüsleri temizlerken makatta bir ölçü mukoza katlantısı ve tali göğüsleri bırakmalıdır. Sanıldığı üzere güzel yapılmış bir cerrahi sonrası bırakılmış göğüslerden nüks olmaz. Hastaların nüks diye başvurdukları şikayetlerin birden fazla makatın başka hastalıkları nedeniyle olmaktadır. Hastalar makattaki pek çok çeşit hastalığı tek bir hastalık çeşidi zannetmektedirler. BASUR…
HEMOROİDİN EVRELERİ
BASUR NİYE ORTAYA ÇIKAR?
Hemoroid dediğimiz yapı bedende olağanda bulunan bir oluşumdur. Bunlar anal kanaldaki damarsal yapılardır. Bunun hastalığı da hemoroid (basur) olarak isimlendirilir. Toplardamarların bozukluğu basurun ana nedenidir. Basurun en önemli sebepleri kronik kabızlık ve bu yüzden ıkınmak ve de hamilelik sonucu oluşan damar genişlemeleridir. Hamilelikte hormon ölçüsünün da değişmesiyle damarlar genişler. Ikınınca ise basınç artar. Bu da damarlarda genişlemeye neden olur. Doğuştan gelen sebepler de basura yol açabilir. Örneğin damar duvarının doğuştan zayıf olması basurun kalıtsal tarafını ortaya koyar.
Bu nedenlerden diğer;
Hareketsiz bir hayat stili sürmek, şişmanlık,
Alkol kullanmak,
Makat bölgesine ziyan verecek sporlar yapmak (bisiklet sürmek, vb.),
Mesleği gereği daima oturarak çalışmak,
Lifli besinlerle gereğince beslenmemek, ishal,
Bağırsak bölgesinde oluşan tümörler basur oluşumunda etken faktörlerdir.
BASUR’UN TİPLERİ VE HASTANIN ŞİKAYETLERİ NELERDİR?
İki tip basur vardır.
İç basur: Makatın kapanmasını sağlayan bir kas vardır. Bu kasın üstündeki toplardamarların genişlemesi sonucu iç basur oluşur. İç basur dışarıya sarkar ve elle basınç uygulandığında içi boşalır. Bu yapılar damar yumakları biçimindedir. Sonuçta kanama ve iltihaplanma meydana gelir.
Dış basur: Makatın kapanmasını sağlayan büzücü kasın altındaki toplardamarların genişlemesi sonucu oluşur. Genelde iç basurla birlikte görülür. Kişi basur olduğunda görülen en bariz durum kanamadır. Çoğunlukla doktora başvurma nedenleri ortasında birinci sıradadır. Hastalar dışkı sırasında kan geldiğini söylerler. Kansızlığa yol açabilir. Makat bölgesinden dışarı sarkmış yumaklar, iltihap oluşması nedeniyle makatı kapatan kasın çok kasılmasıyla sarılırlar. Basur boğulması denen durum ortaya çıkar. Bu boğulan yumaklarda ağrı ve şişlik sonucu kopma meydana gelir. Kopan yerde ülser yaraları oluşur.
Hastanın birden fazla vakit makat bölgesinde kaşıntı ve yanma üzere şikayetleri vardır. Dışkılama hissi uyanır ve dışkılama sonucu ağrı artar. Doktor muayene sırasında makat bölgesinde çatlakların olduğunu görebilir. Ayrıyeten basur sonucu oluşan damar yumaklarının (torbalarının) içindeki kan pıhtılaşabilir. Akabinde bu bölgede farklı bir doku oluşur. Bu doku bazen güzelleşmeyi sağlasa da genelde yeterli bir sonuç alınmaz.
BASUR TANISI NASIL KONUR?
Basur olduğunuzdan şüpheleniyor ya da üstteki şikayetleriniz varsa genel cerraha muayene olmanız gerekir. Sizin şikayetleriniz, hekiminizin yaptığı muayene sonucu basur tanısı konur.
Basur 4 dereceye kadar sınıflandırılabilir. 1. derecede görülen en değerli bulgu kanamadır ve hafif ağrı vardır. 4.dereceye kadar bu şikayetler artarak sarfiyat. 4.derecede basur geriye itilemez. Bulgular daha şiddetlidir. Ayrıyeten rastgele bir tümör (kanser) oluşup oluşmadığını anlamak için makatın içi (anal bölge) retroskopi usulüyle incelenmelidir. Zira basur, kalın bağırsak kanserine tek başına yol açabilen bir problemdir. Ancak utanılacak bir şey olduğu düşünülür ve tabibe başvurmak istenmez. Bu da başka hastalıklar üzere bir hastalıktır ve utanılacak bir şey olmadığının bilinmesi gerekir.
BASUR TEDAVİSİ
Basuru denetim altına almak ve hastanın şikayetlerini azaltmak için tabibin uyguladığı tıbbi tedavi ve hastanın yapması gerekenler vardır. Gaye bağırsağın sistemli çalışmasını sağlamak ve kabızlığı ortadan kaldırmaktır. Günlük su alımı en az 2 litre olmalıdır. Alkol, kahve, kola üzere sindirim sistemine ziyan verecek içeceklerden uzak durulmalıdır. Beslenirken lifli besinlere tartı verilebilir lakin beslenmeyi çok fazla kısıtlamaya ve diyete gerek yoktur. Yalnız fazla yemek yemekten kaçınmak gerekir. Şişliği önlemek için sıcak suyla yapılan pansumanlar tavsiye edilir. Kabızlık için kremler önerilir.
İkinci bir tedavi ise hastalığın denetim edilemediği, şikayetlerin ortadan kaldırılamadığı durumlarda uygulanan cerrahi tedavidir. Bu cerrahi tedavilerden birincisi basur torbalarını çıkarmak için yapılan bir ameliyattır. Ağrı yapmaz ve hastalar tarafından sık tercih edilir. İki hafta sonra basur torbaları düşer. Ayrıyeten hastanede yatmaya gerek yoktur. Lakin her hastaya uygulanabilen bir usul değildir. Küçük ve iltihap kapmamış basurlar için uygulanır. Kullanım alanı geniş değildir.
Hastanın durumu bu usule uygun değilse hemoroidektomi ismi verilen sistemle basur çıkarılır. Hastanede yatmaya gerek yoktur. Hastaya verilen sakinleştirici ile lokal anestezi ile yapılır. Hasta süreç sonrası yarım saatlik istirahatten sonra meskenine gönderilir. Bir gün sonra iş başı yapabilir. En tesirli formüldür.