Araştırmacılar, 18-25 yaşları arasındaki 171 öğrenciyi çalışmaya kaydettiler ve 2 hafta boyunca üç gruba ayrıldılar.
Bir grup normal yeme alışkanlıklarına devam etti, bir gruba kişisel olarak her gün iki ek porsiyon taze meyve ve sebze (havuç, kivi meyve, elma ve portakal dahil), kalan gruba ön ödemeli üretim kuponları verildi ve meyve tüketimi ile ilgili hatırlatıcı mesajlar cep telefonlarına gönderildi.
Çalışmanın başında ve sonunda katılımcılar ruh hali, canlılık, motivasyon, depresyon belirtileri ve kaygı düzeylerini ve zihinsel sağlık ve refahın diğer belirleyicilerini değerlendiren psikolojik değerlendirmelere tabi tutuldu.
Araştırmacılar şahsen ekstra meyve ve sebzeler alan katılımcıların, bu ürünlerin çoğunu günde 3,7 porsiyonla 2 hafta boyunca tükettiklerini ve bu grubun psikolojik refah düzeyinde iyileşme sağladığını keşfetti. Özellikle, bu katılımcılar canlılık, motivasyon ve gelişme göstermiştir.
Diğer iki grup 2 haftalık dönemde psikolojik iyilik hallerinde iyileşme göstermedi.
Dahası, herhangi bir grupta depresyon ve kaygı semptomlarında iyileşme görülmedi. Yazarlara göre, “Depresyon ile beslenme şekilleri arasında bağlantı bulunan araştırmaların büyük bir çoğunluğu boylamalıdır; bu da hastalıkların olası farklılıklarının kısa 2 haftalık sürelerden ziyade çok daha uzun bir sürede ortaya çıkabileceği anlamına gelmektedir.”
Yine de araştırmacılar bulgularının, kişisel doğum yoluyla meyve ve sebzelerin alımının arttırılmasının psikolojik refah için hızlı fayda sağladığını gösterdiğini söylüyor.
Ekip şu sonuca varıyor:
“Genç erişkinlere yüksek kaliteli meyve ve sebze sağlamak 2 haftalık bir süre boyunca psikolojik rahatlamalarında ilerleme sağladı.
Bu, genç yetişkinlere kaliteli sebze-meyve sağlanmasıyla canlılığın, gelişmenin ve motivasyonun kısa vadede iyileştirilmesine neden olabileceğini gösteren ilk çalışmadır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.