Temporomandibular Eklem ve Stabilizasyon

Bütüncül Ortodonti

Harika bir gülümsemeye sahip olmak sanırım hepimizin hayali. Güzel bir gülüş, doğru bir dişsel kapanış ancak ağrılı bir eklem ise yarım bırakılmış bir tedavi olarak ya da bütüncül olmayan tedavi olarak yorumlamaktayım. İnsan bedeni o kadar harika ki kalp, vücut ve zihin hepsi bağlantılı olarak çalışıyor. Yani eğer dişlerinizde doğru olmayan bir kapanışınız olduğunda bu durumdan ekleminiz, yüz, omuz ve hatta sırt kaslarınız dahi etkilenebiliyor. Bazen de durum tam tersi olabilir. Öncelikle kendi ruhsal durumumuz; bedenimizi, postürümüzü, nefes alışverişimizi, bu durum çenemizin pozisyonunu, sonrasında ise dişlerimizin konumunu ve sonuç yine ağrılı bir boyun ile ağrılı bir eklem. Tüm bunlar olurken harika bir gülümsemeniz hatta görünürde ideal bir kapanışınız var gibi gözükebilir. İşte bu nedenle vücudumuzu bütüncül olarak değerlendirmek gerekir.

EKLEMDE AĞRI VE SES NORMAL Mİ?

Birçok kişi eklemlerde olan sesin ve ağrının ya farkında değil ya da normal olduğunu kabullenmiş durumdalar. Ancak tatbikîde bu durumu normalleştirmemeliyiz. Ağrı vücudumuz için çok önemli bir uyaran. Bize neler olup bittiğini ya da bir terslik olduğunu kendi diliyle anlatmak istemesi olarak yorumlayabiliriz.

NEDEN AĞRI OLUŞUR?

Ağrıya birçok parametre neden olabilir. Dişsel problemler aslında bunun en büyük tetikleyicisi diyebilirim. Kapanışın tam olarak ideal olmaması ya da dişlerde oluşan erken temaslar, çenenin ideal pozisyonda kapanmasının önüne geçer. Bu durum çocukluk döneminde dişlerin tamamlanmasıyla başlayıp erişkin hayatı boyunca yanlış kapanış olarak devam edebilir. Kasların ve eklemin bu duruma adaptasyonu nedeniyle oklüzyondaki kaydırma fark edilemeyebilir, hatta artık normal kapanış olarak algılanabilir. Ancak bu durum; vücudun ve eklemin yeterli yorgunluk seviyesine ulaşmasıyla ağrı olarak geri dönecektir.

TEDAVİSİ NEDİR?

Öncelikle en büyük etken olan dişsel erken teması ortadan kaldırarak başlarız. Bu amaçla splint kullanılmaktadır. Splintler sadece erken teması ortadan kaldırmakla kalmaz, aynı zamanda kasların dengesiz kasılması ve asimetrik kapanışların da tedavi edilebilmesine olanak tanır. Ancak tek başına splint tedavisi yeterli olmayabilir. Aynı anda beden farkındalığı, postür ve kaslardaki spazmların ya da anomalilerin çözülebilmesi amacıyla fizyoterapistle beraber çalışılması gerekebilmektedir.

Merve aycan com ana sayfadaki maddeler;

1)Temporomandibuler Eklem Hastalıkları

Baş, boyun, yüz ve çene ağrıları ile karakterize olabilen, kemik yıkımları ya da kas spazmlarının eşlik edebildiği bir rahatsızlıktır.

2)Eklem Splinti

Sert akriliklerden hazırlanan dişlerininizin ve ekleminizin stabil pozisyona getirilmesini ve doğru teşhisin konulabilmesini sağlayan apareylerdir.

3)Bütüncül Ortodonti

Eklem öncelikli ortodontik tedavinin gerçekleştiriliği, tüm beden farkındalığını barındıran bütüncül tedavi olarak tanımlanabilir.

SPLİNT KULLANMA SÜRESİ

Splintlerin kullanma süresi her vakaya göre değişebilmektedir. Eğer eklemde yıkım başlamışsa 1 yıla kadar tam zamanlı kullandırılırken, spazm ve ağrının eşlik ettiği ayrıca eklem konumunun değiştiği vakalarda yaklaşık 6 ay kullanılabilmektedir. Hastalar splintlerini 7/24 kullanmaları gerekmektedir. Çünkü buradaki en büyük problem çiğnemenin kendisidir. Tedavi süresince dişler birbirlerine değmemeli ve böylece baştan yeni bir oklüzyon oluşturmak mümkün olabilmektedir. Full mouth protetik restorasyonlardan önce de tam zamanlı splint kullanımı çok önemli olabilmektedir. Bu amaçla da 1 ay dan başlayan ve duruma göre artan sürelerde tedavi öncesi eklemin konumunun ve kasların stabil hale getirilmesi, sonrasında tüm dişlerin restorasyonu birçok yanlış prosedürü önleyebilir.

TEDAVİYE NASIL BAŞLANIR?

Öncelikle detaylı bir kas ve eklem muayenesine ek olarak dişsel kapanış durumu ve 2 boyutlu panoramik değerlendirilmesi ile başlanır. Gerekli durumlarda Eklem tomografisi ve MR görüntüleri ile desteklenerek doğru endikasyon konulabilir. 

Eklem Splinti SONRASI

Eklemdeki kemik yıkımlarının durduğu, stabil bir pozisyonun elde edildiği, kaslardaki spazmların dengelendiği durum elde edildikten sonra dental rehabilitasyon sürecine başlanır. Öncelikle eklem splintinin tamamlanması sonrasında oklüzyon ve dişsel ilişkilerin değişmesi beklenir. Genelde bu durum tek bir dişin erken teması gibi prematür kontak noktalarının varlığı ile sonuçlanır. Bu amaçla ortodontik tedavi ya da protetik restorasyonlar yapılabilmektedir. Bazen de durumun ciddiyetine göre ortognatik cerrahi önerilebilmektedir. 

Masseter Botoks Tedavisi ile Doğru BİLİNEN YANLIŞLAR

Masseter botoks ağız ve çene cerrahisi uzmanlığında yapılması gereken bir uygulamadır. Çene botoks olarak herkes tarafından bilinen bu tedavi özellikle diş sıkma veya gıcırdatma gibi problemlerin rahatlatılması amacıyla kullanılan yardımcı bir uygulamadır.

Neden İhtiyaç Duyulmaktadır?

İhtiyaç duyulan durumlara kısaca göz atılacak olursa; kas, eklem ve ruhsal dengenin bozulması olarak söylenebilir. 

Zamanla ağız ve diş sağlığını olumsuz etkileyen bu durum diş etleri çekilmesine, diş çekimlerine sebebiyet verebildiği gibi, kaslarımızda spazm ve postür değişikliklerine hatta nefes almanın değişmesine kadar uzanabilmektedir.

Masseter botoks enjeksiyonunu bir ağrı kesiciye benzetebiliriz. Ağrının neden kaynaklandığını bulmak yerine, etkeni ortadan kaldırmak yerine kısa süreli çözümler hatta gerçeğin göz ardı edilmesi olarak yorumlamaktayım. 

Ağrı vücudumuzla ilgili bir çok ana nedeni görmemize kapı açan bir uyaran olarak düşünebiliriz. Bu nedenle eklem stabilizasyonu, dişlerin pozisyonu, kas maniplasyonu ve aile öyküsü gibi bir çok parametre değerlendirilerek diş sıkma ve gıcırdatmanının tedavi yöntemleri aranabilir. 

PEKİ NASIL TEDAVİ EDİYORUZ?

Hiçbir hastalık vücutta tek başına bir dokuyu etkilemez. Bu nedenle diş sıkma ve gıcırdatma tedavisi amacıyla multidisipliner yaklaşım çok daha doğru olabilir. 

Öncelikle eklem pozisyonunun kapanışının ve dişlerin pozisyonlarının değerlendirilmesi gerekli ise MR ya da eklem tomografisinin incelenmesi sonrasında ise osteopat ile birlikte hastanın öyküsünün, kaslarının ve beden durumunun değerlendirilmesi doğru teşhis için en doğru yaklaşım olacaktır.

Hastanın durumuna göre gece zamanlı ya da full time olacak şekilde eklem splinti kullanması önerilmektedir. Eğer hastanın masseterleri aşırı spazmik ise ve ağız açmakta çok zorlanıyorsa eklem splinti ile beraber masseter botox uygulanabilir.

Masseter Botoks Tedavisi

Müdahalesi Ne Kadar Sürer?

Masseter botoks uygulaması çok kısa süre içerisinde ortalama 15 dakika süren bir uygulamadır. Uygulama sonrası etkisi ortalama 3-4 ay sürmektedir.

Masseter botoks tedavisi sürecinin ve etkisini uzatmak için konusunda uzman tarafından bilgi alınması ve profesyonel ekip ile bu işlemin tekrarının sağlanması önemlilik arz etmektedir.

Çene Botoksunun Yan Etkileri Var mıdır?

Çene botoksu olarak bilinen ve yaygın olarak uygulama yöntemi olarak kullanılması yan etkisinin varlığı merak edilmektedir. Masseter botoks konusunda uzman doktor tarafından yapılması halinde her hangi ciddi bir yan etkisi bulunmamaktadır.

Çene botoksu doğru ekip ile yapılması sonucunda hafif yan etkileri arasında baş ağrısı, nezle gibi rahatsızlıklar baş göstermektedir. Ancak bu tip durumlar yaşanması halinde uzman doktora başvurulması tavsiye edilmektedir. Enjeksiyon yöntemi le yapılan çene botoksunun burada hastaların dikkat etmesi gereken konu güvenilir klinik ve uzman doktor tarafından uygulamanın yapılması olmalıdır.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu