Yarınlarımız çocuklarımız.
Eskiden ne çok sevilirdi tombiş çocuklar. Şimdilerde çocuk endokrin kısmının kapısında sıra bekler halde görüyoruz o sempatik çocukları.
Obezitenin ne demek olduğunu anlamak çok sıkıntı değil lakin anlatmak nitekim güç. Hayat şartları değiştikçe beslenme alışkanlıklarımız değişiyor.
Obezite beden yağ oranının kabul edilebilir hududun üzerinde olması, yağ dokusunun öteki dokulara oranla fazlaca artmasıdır.
Obeziteyi yağların çok birikmesi ile vücut ve ruh sıhhatini bozacak seviyede kilolu olma durumu olarak da tanımlayabiliriz.
Mesai saatleri içene sıkışan iş hayatı, katkı unsuru içeren yapay besinler, hareketsiz ömür üslubu, çeşitli ilaç ve tedavi uygulamaları obeziteyi giderek yaygınlaşan bir sorun haline getirmiştir.
Hemen her yaşta insanı etkileyen bu yeni dünya sorununa artık bir hastalık gözüyle bakılmakta. Bilhassa çocuklarda artan obezite sıklığı tasayı daha da artırmakta.
Peki beşerler kilolarıyla keyifli mesut yaşarken ne oldu da birden hastalık oluverdi obezite?
HER DÖRT ÇOCUKTAN BİRİ OBEZ
Sıhhat bakanlığı dataları Türkiye’de çocuklarda obezite oranının ortalama %25’ler seviyesine ulaştığını gösteriyor. Yani her dört çocuktan biri obez. Yeniden şeker hastalığına yakalanma yaşı bir epey düşmüş durumda.
Fast-food tipi beslenme ve büyüyen porsiyonlar, bilgisayar ve oyun alışkanlıkları, televizyon başında geçirilen uzun saatler, genetiği ile oynanmış yapay besinler, şekerli içecek ve abur cubur tüketimi, anne sütünden acilen vazgeçip yerine tercih edilen mama alışkanlıkları çocuklarda obeziteyi beraberinde getirmiştir.
Neyse ki endokrin bir hastalık kelam konusu değilse, çocuklarda obeziteyi tedavi etmek nispeten daha kolaydır.
Çocuklarda obeziteyi engelleyebilmek için akılcı birkaç tedbir alınabilir. Bunlar ortasında;
Yeme konusunda ısrarcı olmamak,
Yanlış beslenme alışkanlıklarını sonlandırmak,
Birlikte yapılan aktiviteler planlayarak fizikselhareketliliği sağlamak,
Cep telefonu ve bilgisayar oyun saatlerini kısıtlamaksayılabilir.Unutmayın! Ergenlik çağına obez olarak giren bir genci onarılmaz ruhsal problemlere itmek, ona hayatı boyunca yapabileceğiniz en büyük kötülük olabilir.
Sağlıkla Kalın.
