Dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanserlerden birisidir. Sigara ve alkol kullanımı, hayvansal yağ ve proteinlerden zengin gıdalarla beslenme, çevre koşulları ve genetik özellikler kolon kanserinin ortaya çıkmasında etkilidir. Son yıllarda özellikle yanmış yağlarda yapılan kızarmalarda bulunan maddeler ve fast-food türü gıdaların bu kanser türü ile yakın ilişkisi olduğuna dair pek çok doküman ortaya konulmaktadır. ınflamatuar bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı), familyal adenomatöz polipozis sendromu (FAP Sendromu), kalıtımsal nonpolipozis kolorektal kanser (HNPCC), Peutz-Jeger sendromu gibi genetik ve inflamatuar hastalıklar da kolorektal kanser gelişimine yol açmaktadır.
Belirtiler tümörün yerleşimine göre değişim gösterirler. Sağ kolon tümörlerinde gizli kanamaya bağlı anemi ( kansızlık) belirtileri, halsizlik, karında kitle ön planda iken, çapı daha dar olan sol kolon tümörlerinde dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, kanama daha sık görülen belirtilerdir. Tümörün ilerlediği vakalarda tam tıkanıklık hatta perforasyon (delinme) gözlenebilir.
Hastanın öyküsü, fizik muayenesi ve proktosigmoidoskopi – kolonoskopi (ışıklı aletler yardımı ile yapılan kalın bağırsak incelemesi), kolon grafisi ile tanı konulur. Kolon kanseri tespit edilen hastalarda ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi yapılarak hastalığın yaygınlık düzeyi tespit edildikten sonra tedavi planı yapılır. Ayrıca karsinoembryonik antijen (CEA) ve gastrointestinal kanser antijeni olan CA 19-9 seviyelerine bakılması takip açısından önemlidir.
Hastanın prognozunu (geleceğini) belirleyen en önemli faktör hastalığın evresidir. Hastalığın evrelemesinde TNM ve Duke’s sınıflamaları kullanılır. Bu tür kanserlerin bulgularından birisi olan kanama şikayeti hemoroidal hastalığa bağlandığından erken teşhiste gecikmeye yol açar.
Kolon kanseri hem kan ve lenfatikler yoluyla hem komşuluk yoluyla hem de kolon duvarı boyunca yayılım gösterir.
Tedavisi cerrahidir. Ameliyat öncesi diyet verilir, kolona mekanik temizlik uygulanır ve ameliyat sırasında koruyucu antibiyotikler kullanılır. Ameliyatta ilgili kolon bölümü, besleyen kan damarları göz önüne alınarak bu bölümü ilgilendiren lenfatiklerle birlikte çıkarılır ve sağlan kalan uçlar birbirine dikilir. Kısa süreli veya kalıcı olarak kolon karın cildine ağızlaştırılabilir (kolostomi).
Tümörün yerleşimine göre:
Günümüzde Laparoskopik (kapalı) ameliyatlar, kolon cerrahisinde güvenle uygulanabilen ve hastaya az travma getiren ve iyileşmenin hızlı olduğu ameliyatlardır. Tümörün yerleşimi, yaygınlığı ve uygulanacak merkezin imkanları bu yöntemin seçilmesinde belirleyicilerdir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.