İnsanlar tabiatta var olmak için yaratılmışken apartmanlarda ve otomobillerde yaşayarak
tembelleştiler. Harcamayı azaltılıp, alım arttırıldığı için obezite ortaya çıkıyor. Bu nedenle
harcamayı artırmak yani spor yapmak hem obezite tedavisi hem de tedavi sonrası kilonun
korunması için çok kıymetli. Ayrıntılı tahlilini Medicana Bursa Hastanesi Genel Cerrahi
Uzmanı Op Dr. Ersoy Taşpınar yaptı.
Obezite çağdaş dünyanın en değerli sıhhat sorunlarının başında geliyor. Obezite sadece
yağ birikmesi ve kilonun artması değil. Bütün sistemi etkileyen metabolik bir hastalık. Bu
nedenle tedavisinde multidisipliner çalışma gerekiyor. Endokrinoloji, Göğüs Hastalıkları,
Kardiyoloji, Dahiliye, Genel Cerrahi uzmanları ve bu hususta özelleşmiş diyetislerin daima birlikte
çalışması gerekiyor. Obezitede gaye yalnızca kiloyu azaltıp, hastayı zayıflatmak değil.
Obezitenin sebep olduğu bütün yandaş hastalıkları ve meşakkatleri düzeltmektir. Bunun için de
hastayla birden fazla tabip ilgilenmeli. Cerrahi obezitenin tedavisinde birinci seçenek olmamalı.
Obetize ile ilgilenen bir merkezde incelenip, tedavi gördüğü halde ameliyat dışı yöntemlerle
kilosunu veremeyen yahut verdiği halde geri alan ve yahut buna bağlı hastalıkların geliştiği
bireylere cerrahi müdahale uygulanıyor. Ameliyat öncesi önemli bir hazırlık gerektiriyor.
Hastaların birçoğu ‘Ben birçok diyet denedim, olmuyor’ diyor, lakin bu uygulamalar
profesyonel olmayan bir halde gerçekleşiyor.
Profesyonel bir takımın değerlendirmesi ve diyeti düzenlemesi değerli. Diyetisyenler bir antröner üzere. Programı uzmanların belirlemesi, diyetisyenin hastaya bunu nasıl yapmasını öğretmesi gerekiyor. Şayet uygun şekildeplanlanmış ve yapılmış cerrahi dışı formüllerle kilo verilmesi yahut korunması mümkün olmuyorsa o vakit cerrahi gündeme geliyor. Cerrahi her ne kadar birinci seçenek olmasa da obezite tedavisinde en tesirli seçenek. Lakin mide küçültme ameliyatları herkese yapılmamalı. Gerçek manada sıhhat sorunu olan yahut ileride sıhhat sorunu olacak ‘aşırı fazla’ kilolu insanlara mide küçültme ameliyatı yapılmalı. Bugün bütün dünyanın kabul ettiği kriter vücut
kitle endeksidir (VKİ). Optimal bedelleri 23-25 kg/m2’dir. 18 kg/m2’den düşük olması da sağlıklı değil, 25kg/m2’den üstü olması da. VKİ 25-30 kg/m2 ortası “kilolu”, 30kg/ m2’den sonra ise obezitedir. VKİ 35 kg/m2’den sonra önemli obezite, 40 kg/m2’den sonrası ise hastalandıran (morbid) obezitedir. VKİ 50 kg/m2’yi geçtiğinde ise çok önemli ve tehlikeli obezite kelam konusu. Sleeve gastrektomi ve Bypass ameliyatları bilim dünyasının kabul ettiği yegane ameliyatlardır. Bunun dışındaki ameliyat yolları için birden fazla deneme basamağında kabul edilmiyor ve kimilerini yapmak için Etik Kurulu’ndan ve devletten alınan özel müsaadeyle, hastaya deneme- çalışma ameliyatı olduğunu bildirilerek yapılması gerekiyor. Sleeve gastrektomi ve Bypass ameliyatlarının kimlere yapılacağına dair da çok net kriterleri var. Gençlerde obezite cerrahisi için klinik kılavuzlar 16-18 yaş aralığında da çok önemli kriterleri zarurî tutuyor. 65 yaştan sonra ameliyatın sıhhate hiçbir katkısı yok. Yalnızca hastanın konforunu artırıyor. 18-65 yaş ortasında yapılan obezite cerrahisi yalnızca imaj değil, hastanın sıhhatini düzeltir. Tek başına yaş kriter değil. Birçok etkenleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Obezitede genetik köken kesinlikle tesirlidir. Ancak bilhassa çocuklukta kazanılan yeme alışkanlıkları, çevresel etkenler obezitenin gelişmesinde tesirlidir. Beşerler tabiatta var olmak için yaratılmışken apartmanlarda ve otomobillerde yaşayarak tembelleştiler.Günümüzdeki bilhassa fast food tipi beslenme alışkanlıkları ve tembelliğe alıştırılan hayat şekli obezite için en kıymetli hazırlayıcı taban. Harcamayı azaltılıp, alım arttırıldığı için obezite ortaya çıkıyor. Bu nedenle harcamayı artırmak yani spor yapmak hem obezite tedavisi hem de tedavi sonrası kilonun korunması için çok değerli.
