Obezite ile gayrette diyet, antrenman ve ilaçla tedavi yollarının yetersiz olduğu durumlarda uygulanan bariatrik ve metabolik cerrahi, kalıcı kilo kaybı için önerilen metotların başında geliyor. “Obezite cerrahisi” olarak da bilinen sistem, yiyecekler ve metabolizma ortasındaki karmaşık ilgiyi değiştirerek bedenin aktif kilo idaresi yapabilmesi için sıfırlanmasına yardımcı oluyor. Mide küçültme operasyonları sonrasında bir yılda, %50-70 aralığında fazla kilonun verilebildiğini kaydeden uzmanlar, hastanın ülkü kiloya 1,5 yıl sonra ulaşmasının öngörüldüğünü söylüyor.
Dünyayı tehdit eden obezite ile uğraşta farkındalık yaratmak ve obezitenin ziyanlarını anlatmak hedefiyle 22 MayısDünya Sıhhat Örgütü tarafından Avrupa Obezite Günü olarak anılıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, pek çok hastalığa yol açan obezite ile gayrette tedavi sistemlerini anlattı.
Obezitenin yüksek tansiyon, şeker hastalığı (Tip 2 Diyabet), kalp hastalıkları, safra kesesi taşı, karaciğer yağlanması, eklem hastalıkları, reflü, gut-ürik asit artışı ve kanser sıklığında artış, adet görme bozuklukları, felç-inme sıklığında artış üzere pek çok sıhhat sıkıntısına davetiye çıkardığını belirten Op. Dr. Şerafettin Özer, “Obezite tedavisinde her hastanın durumu başka kıymetlendirilerek diyet, fizikî antrenman, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi metotlarından biri yahut birkaçının bir arada uygulanması gerekir” dedi.
Hastalıklarda değerli düzgünleşme sağlıyor
Obezite tedavisinde Amerika Sıhhat Birliği’nin 2005 yılında yayınladığı fikir birliği evrakına nazaran cerrahi tedavinin kalıcı kilo kaybı için önerilen tek usul olduğunu tabir eden Özer, “Bariatrik ve Metabolik Cerrahi, obezite ile bağlı hastalıklarda manalı güzelleşmeler göstermektedir. Tip 2 Diyabette %45’ten %68’e kadar düzelme, hipertansiyonda %42’den %62’ye kadar düzelme, kemik erimesi ve eklem hastalıklarında %41’e kadar düzelme, uyku apnesi %45’ten %76’ya kadar düzelme sağlamaktadır” dedi.
Obez bir insanın besbelli ve kalıcı bir formda kilo vermesi için, bedenin kilo istikrar sisteminin ya da metabolik sıhhat sisteminin tekrar oluşturulması ve böylece bedenin fazla yağı depolamayı sonlandırması gerektiğini belirten Op.Dr. Şerafettin Özer, “Bugüne kadar bunu gerçekleştiren en tesirli yol ise cerrahi müdahale olmuştur. Tıpkı vakitte hastaların %80’inde obeziteye bağlı sıhhat sorunlarının de çözüldüğü görülmüştür” dedi.
Bariatrik Cerrahinin büyük ölçüde kilo kaybı sağladığını söz eden Op.Dr. Şerafettin Özer, “Yaşam şekli değişikliği yahut ilaç tedavisi ile karşılaştırıldığında ameliyat sonrası 3 yıllık devirde %45’ten fazla kilo kaybı sağlar. 10 yıllık ortalama kilo kaybı datalarına bakıldığında; öbür seçenekler ile ortalama 1 kg kilo kaybı sağlanırken, tıpkı durum obezite cerrahisi uygulanmış hastalarda 20 kg’dır” diye konuştu.
İdeal kiloya 1,5 yıl içinde ulaşılabilir
Mide küçültme operasyonları sonrasında birinci 6 ayda fazla kilonun %50’sinin kaybedildiğini, ikinci 6 ay içinde de %50 olmak üzere bir yılda fazla kilonun %75’inin verildiğini belirten Özer, hastanın ülkü kiloya 1,5 yıl sonra ulaşmasının öngörüldüğünü söz etti.
“Bariatrik ve Metabolik Cerrahi, yiyecekler ve metabolizma ortasındaki karmaşık alakayı değiştirerek bedenin faal kilo idaresi yapabilmesi için sıfırlanmasına yardımcı olur” diyen Op.Dr. Şerafettin Özer, “Bariatrik ve Metabolik Cerrahi ile midenin ve/veya ince bağırsağın anatomisinin değiştirilmesi, hormonal sinyallerle tesir ederek, iştahın azalması doygunluk hissinin artması metabolizmanın hızlanması ve sağlıklı yeme alışkanlığının oluşmasıyla sonuçlanır. Bu olumlu değişiklikler sonucunda beden kilo kaybına hazır hale gelir ve tekrar yüksek bir referans düzeyine çıkmak için yeni bir çabaya girmez” diye konuştu.
Her hastaya uygulanmıyor
Bu ameliyatların her hastaya uygulanmadığını, kesinlikle hastanın ferdî özellikleri ve muhtaçlıkları doğrultusunda yapıldığını belirten Şerafettin Özer, “Hasta tüm taraflarıyla incelenerek ameliyatlardan istifade edip etmeyeceği tespit edildikten sonra operasyon gerçekleştirilmektedir. Hastanın ameliyat sonrası ahenk sağlayıp sağlamayacağı belirlenmektedir. Hastaya öncelikli olarak ameliyattan sonraki ömür usulüyle ilgili eğitim verilerek ameliyattan sonraki 1,5-2 yıl içinde yaşayacağı farklılıklar anlatılmaktadır. Bunların hepsi gözden geçirildikten ve hasta ikna olduktan sonra ameliyata karar verilmektedir. Ameliyatların başarılı olabilmesi için operasyon öncesinde ayrıntılı konsültasyon yapmak gerekmektedir. NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’ndeki cerrahi altyapı imkânları ve multidisipliner uzman takımı ile danışanlarımızın şikayetlerinden yola çıkarak kapsamlı bir teşhis süreci başlatılır. Uzmanlarımızın uygun bulması halinde de gerekli cerrahi teşebbüs uygulanır” dedi.
Obezite ve diyabet tedavisine yönelik olarak gerçekleştirilen bu cerrahi müdahalelerin 18 yaş ve 60 yaş ortasındaki hastalara uygulandığını kaydeden Şerafettin Özer, “Ameliyat öncesinde hastaya; iç hastalıkları uzmanı, psikolog ve beslenme uzmanından oluşan bir grup tarafından ayrıntılı inceleme yapılmaktadır. Vücut Kitle İndeksi (BKİ) 40 üzeri olması, daha az ise metabolik hastalıklara ilişkin bulguların olması değerlendirmeye temel teşkil eder. 18 yaşın altına çoklukla uygulanmayan bu ameliyatlar, 60 yaş üzerindeki hastalarda kişinin genel fiziki durumuna nazaran yapılabilmektedir” diye konuştu.