Obezite Cerrahisi – Obezite ve Cerrahi Tedavisi | genelcerrahisi.com

Obezite vücuttaki yağ depolarının artması ile karakterize kronik bir hastalıktır. Vücut yağ kitlesi klinik pratikte vücut kitle indeksi olarak adlandırılan bir formül ile hesaplanır. VKİ vücut ağırlığının (kg), boyun metre olarak karesine bölünmesi ile bulunur (VKİ= kg/m²).

Karın İçi yağ toplanması, metabolik ve kardiyovasküler hastalık riskini önemli ölçüde arttırır. Karın içi yağ miktarı Göbek Çevre(GÇ)’sinin ölçümü ile değerlendirilir. Göbek çevresinin ölçümü son kaburganın bittiği yer ile leğen kemiğinin ön taraftaki çıkıntısının arasında kalan mesafenin tam ortasından yapılan ölçüm ile bulunur. Uluslararası Diyabet Fedarasyonu’nun güncel tanımlamasına göre santral obezite erkeklerde GÇ ≥ 94cm ve kadınlarda GÇ ≥ 80 cm olarak belirtilmiştir.

OBEZİTE CERRAHİSİ KİME UYGUNDUR ?

18 ile 60 yaş arasındaki VKİ 40 ve üzerinde olan obez hastalar ameliyattan büyük fayda görürler. VKİ 35 ile 40 arasında olan obezite hastaları ise eşlik eden hastalıkları mevcutsa ameliyat önerilmektedir. Örneğin şeker hastalığı, kalp ve damar rahatsızlıkları, solunum sistemi rahatsızlıkları, metabolik bozukluklar, ciddi eklem rahatsızlıkları, şişmanlıkla ilgili fizyolojik ve psikolojik problemler gibi rahatsızlıkları bulunanlarda kilo verme ile bu rahatsızlıklarda ciddi iyileşmeler olacaktır. Tip 2 şeker hastalarında obezite cerrahisi ile pankreasta kan şekerini düzenleyen Beta hücrelerinin fonksiyonlarında ciddi iyileşmeler yaptığı kanıtlanmıştır. Obezite cerrahisi geçiren şeker hastalarında ilk günden itibaren insülin ihityacı %25 azalmakta, şeker ilaçları kullanım ihityacı ise yarıya düşmektedir. Kilo vermenin devam etmesi ve normal kilolara ulaşma ile bu ilaçlar kesilebilmektedir. VKİ 30 ile 35 arasında olan Tip 2 Şeker hastaları içinde, şeker hastalığının düzelmesi için obezite cerrahisi uygulanabilmektedir.

AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME

Hastalar ameliyata karar verdiği zaman detaylı bir fiziksel muayane ve laboratuar testlerinde geçirilir. Hastadan öncelikle detaylı bir özgeçmiş ve anamnez alınır.

  • Yeme Alışkanlıkları

  • Aile öyküsü

  • Fziksel aktivite sıklığı

  • Yeme bozukluğu varlığı ( Şeker yeme alışkanlığı, gece yemek vs)

  • Depresyon veya diğer psikolojik bozukluklar

  • Hastanın ameliyattan beklentileri ve motivasyonu

  • Daha önce obezite tedavisi alıp almadığı

  • Daha önce düzenli diyet yaptı mı sorgulanır.

Daha sonra fiziksel muayene kısmına geçilir.

Boy ve kilo ölçümü yapılır. Göbek çevresi ölçülür, tansiyonu ölçülür. Obezite ile ilgili hastalıkların varlığı değerlendirilir. Diyabet, hipertansiyon, dislipidemi, hiperlipidemi, kardiyovasküler ve solunum sistemi problemleri, eklem problemleri, karaciğer yağlanması, uyku bozuklukları değerlendirilir.

İnsülin direnci bulgusu olan Akantozis Nigricans bakılır.

Laboratuvar tetkiklerinde ise

Karaciğer ve safra kesesi Ultrasonografi ile değerlendirilir. Yemek borusu ve midenin değerlendirilmesi için gastroskopi yapılır.

Endokrinoloji, Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları, Psikiyatri, Diyetisyen ve Anestezinin de içinde olduğu branşlar tarafından tüm hastalar ameliyat öncesi değerlendirilir.

OBEZİTE AMELİYATLARI

Obezite cerrahisinin amacı hastanın aldığı total volümü azaltarak ve alınan gıdaların emilimini engelleyerek kilo vermeyi sağlamaktır. Bu cerrahi türleri iki ana başlık altında incelenebilir.

  • Sadece gıda alımının kısıtlandığı ameliyatlar: Sleeve Gastrektomi ( Tüp Mide)

  • Gıda alımının kısıtlanması ile birlikte emiliminde engellendiği ameliyatlar: R&Y Gastrik Bypass

SLEEVE GASTREKTOMİ (TÜP MİDE)

Bu ameliyat tipi tamamen laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılmaktadır. Midenin yaklaşık olarak %75’i çıkarılmakta, mide bir tüp haline getirilmektedir. Mide çıkışındaki kapak (pilor) korunduğu için midenin fonksiyonu değişmemekte, vitaminler ve demir gibi minerallerin emiliminde bir sorun olmamaktadır. Obezite hastaların yaklaşık olarak %80 inde bu ameliyat tedavi için yeterli olmaktadır. Ortalama bir yıl içerisinde hasta normal kilosuna gelmektedir. Günümüzde obezite cerrahisinde en çok uygulanan ameliyat şeklidir. Hastalar ortalama 4 gün civarında hastanede kalmakta ve ameliyattan sonra 1. günden itibaren sıvı gıdalar tüketmeye başlamaktadır. Hastalar ameliyat sonra ilk hafta sadece sıvı gıdalarla beslenmelerine devam etmektedir. İkinci haftadan itibaren püre tarzı gıdalara geçiş yapılmaktadır.

ROUX & Y GASTRİK BYPASS

Bu ameliyat tipinde kombine bir cerrahi uygulanmaktadır. Hem midenin hacmi küçültülmekte, hemde alınan gıdaların emilimi engellenmektedir. Yaklaşık bir kibrit kutusu kadar mide oluşturulmakta ve ince bağırsakların yaklaşık 150 cm lik kısmı kullanım dışı bırakılmaktadır. Kibrit kutusu haline getirilen mideye jejunal bir ans bağlanarak gıdaların geçişi sağlanmaktadır. Gıdaların sindirilmesi için gerekli olan safra ve pankreas enzimlerinin besinlerle ince barsağın orta kısmında karşılaşması ve de 150 cm’lik ince barsak kısmından gıda geçmediği için besinlerin emilmesi kısıtlanmaktadır. Midenin kalan kısmıda karın içinden bırakılmakta fakat bu bölgeden gıda geçişi olmamaktadır.

AMELİYAT SONRASI TAKİP

Hastalara ameliyat sonrası dönemde kullanmaları için vitamin ve mineral destekleri verilmektedir. Hastaların ameliyat sonrası 2 yıl içerisinde normal kilolarına ulaşmaları hedeflenmektedir. Hastaların takibi ilk yıl 3 ay da bir, ikinci yıl 6 ayda bir ve daha sonrasında yıllık olarak yapılmaktadır, ilk kontrol ameliyat sonrası birinci ayda yapılır. Hastaların kan sayımları, laboratuar tetkikleri, vitamin ve mineral düzeyleri her kontrolde değerlendirilir. Ayrıca hastalar beslenme takipleri içinde düzenli olarak diyetisyen kontrolüne alınmaktadır.

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu