Yaşlanmanın Cildimiz Üzerindeki Etlileri
Cildimiz yaşlanırken birçok durumdan etkilenir: güneş, berbat hava şartları ve makûs alışkanlıklar. Bu durumları bilirsek cildimizin yaşlanırken de daha canlı ve sağlıklı görünmesine yardımcı olabiliriz.
Peki cildimiz birçok durumdan nasıl etkileniyor: Ömür biçimimiz, diyet, genetik yapı ve şahsî özellikler. Örneğin sigara içmek hür radikalleri açığa çıkararak kırışıklıkların artmasına yol açıyor ve cilde ziyan veriyor. Öteki sebepler de var natürel kırışıklıkları ve lekeyi artıran; mesela güneş ışınları ve hava kirliliği ciltaltı yağ dokusu dayanağının azalmasına yol açıyor. Gerilim, günlük mimiklerimiz, obezite ve uyku durumumuz bile cilt yaşlanırken aktiflik sağlıyor.
Biz yaşlanırken doğal olarak oluşan cilt değişiklikleri nelerdir?
Cilt daha kabalaşır
Cilt üzerinde tümörler üzere kimi lezyonlar gelişir.
Cilt elastikiyetini yitirir.
Üst cilt katmanı incelir ve hassaslaşır. İncelen üst katman sonucu alt cilt katmanı da berbat tarafta etkilenir.
Cilt daha çabuk incinir ve morarmaya meyillidir. Bunun sebebi ise ciltte incelen damar duvarlarıdır.
Ayrıca:
Yağ dokusu kaybı yanaklarda, çenede burunda ve göz etrafında gelişir ve yorgun görünüm olmasına sebep olur. Ağız kenarları ve çenede bulunan kemiklerde küçülme olur ve 60 yaşından sonra ağız kenarlarında büzüşme daha bariz hale gelir. Burundaki kıkırdak dokusu kayba uğrar ve burun ucu daha düşük görünmeye başlar.
Güneş ve cildimiz:
Güneş ışınlarına çok maruziyet yaşlanma tesirlerinde en büyük suçlulardandır. Güneş maruziyeti vakitle elastin liflerde hasarlanmaya yol açar. Elastin lif kaybı sonucu deri elastikiyetini kaybederek sarkar. Ayrıyeten morarmaların ve yaraların güzelleşmesi daha uzun müddette olur. Lakin bu tesirler gençken değil yaş ilerledikçe ortaya çıkar. Bu sebeple güneş maruziyetini devamlı hale getirmeden, cildin kendini onarmasına müsaade vermek gereklidir.
Cilt değişikliklerini etkileyen öteki faktörler mimikler, ahenge konumu üzere durumlardır. Cilt elastikliğini kaybettiğinde kaşlar, göz kapağı, yanaklar ve çene altı bölgeler ve kulak göğüsleri yerçekimi tesiriyle sarkmaya başlar.
Mimiklerle oluşan çizgiler 30-40 yaş ortası düzgünce bariz hale gelmeye başlar. Alında paralel çizgiler, burundan aşağı bölge ve ağız etrafında dik çizgiler besbelli hale gelir. Daima yüzüstü yatmakta şakaklarda ve yanakta çizgilerin artmasına yol açabilir.
Sigara içenlerde içmeyenlere nazaran daha fazla kırışıklık oluşur.
Yaşla birlikte cilt su kaybettiğinden ve yağ dokusu azaldığından ciltte kuruluk artar. Kışın bu kuruluk daha fazla olduğundan yaşlılarda kış kaşıntısı oluşmaktadır. Ayrıyeten yaşla birlikte lenf drenajı azalır ve östrojen üretimi azalır ki bunlar da cildi destekleyen faktörlerdir.
Cildin yaşlanmasını önlemenin en kolay yolu gençken cildimize daha sağlıklı ve daha tertipli bakım sağlamaktır. Bu bahislerde yardıma gereksiniminiz olduğunda dermatoloğunuza danışabilirsiniz. Bu süreçte cildin nem dayanağını sağlamak, bilhassa A vitaminli yiyecekler ve kremler cildin yapısını muhafazasında yararlı olur. Ayrıyeten antioksidanlar, omega-3 ve omega-6 da cildin yapısını müdafaasında yararlı olacaktır.
Ruh sıhhatimiz da cildimiz yaşlanırken etkileyici faktörlerdendir. Keyifli olduğumuz vakitlerde cildimizin parlaması da bu sebepledir. Memnun, sağlıklı ve genç kalmanız dileklerimle..
